Sözleşme süresi biten yahut kendi kusuru olmaksızın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan sözleşmeli er statüsünde bulunan personele, ayrıldıkları tarihte, muhtelif gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın, 6191 sayılı Kanun’un 2 numaralı cetvelinde yer alan tabloya göre hizmet yılları ile belirlenen oran ile çarpımı sonucunda bulunacak tutarda bir ödeme yapılmaktadır.


Avukatlarımızla Tanışın!
- Deneyimli Kadro
- Global Hizmet
- Müvekkil Önceliği
- Dava Takibi ve Dosya Yönetimi
1. Sözleşme süresi biten yahut kendi kusuru olmaksızın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan sözleşmeli er statüsünde bulunan personele, ayrıldıkları tarihte, muhtelif gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın, 6191 sayılı Kanun’un 2 numaralı cetvelinde yer alan tabloya göre hizmet yılları ile belirlenen oran ile çarpımı sonucunda bulunacak tutarda bir ödeme yapılmaktadır. Bu ödemeye uygulamada, “ikramiye/tazminat” adı verildiği görülmektedir.
6191 sayılı Kanun’un 7’inci maddesinin 5’inci fıkrasında;
“Kendi kusurları olmaksızın veya ilk sözleşmesini yahut müteakip sözleşme süresini bitirmesinden dolayı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan sözleşmeli erbaş ve erlere, ayrıldıkları tarihteki 15.330 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarın, bu Kanuna ekli (2) sayılı Cetvelde hizmet yıllarına göre belirlenen oran ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılır. Bu ödemeden, damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez.” hükmü düzenlenmiştir.
Sözleşmeli Erbaş ve Er Yönetmeliğinin 5’inci bölümü içerisinde;
“Kendi kusurları olmaksızın veya ilk sözleşmesini yahut müteakip sözleşme süresini bitirmesinden dolayı Türk Silâhlı Kuvvetlerinden ayrılan sözleşmeli erbaş ve erlere, ayrıldıkları tarihteki onaltı yaşından büyükler için uygulanmakta olan brüt asgari ücret tutarının 6191 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde hizmet yıllarına göre belirlenen oran ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılır. Bu ödemeden, damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez.” hükmü düzenlenmiştir..
2. Görüleceği üzere, gerek 6191 sayılı Kanun’un 7’inci maddesinin 5’inci fıkrasında, gerekse Sözleşmeli Erbaş ve Er Yönetmeliği 5’inci bölümü içerisinde yer alan amir hükümlerde, “Personelin Statü Geçişi Yapması (Sözleşmeli Erlik Statüsünden Uzman Erbaşlık Statüsüne Geçiş)” durumunda her ne kadar ikramiye ödenmesine ilişkin açıkça bir düzenleme yer almasa da ikramiye ödenmeyeceğine dair herhangi bir ifadenin de bulunmadığı sabittir. 28 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe giren, 7517 sayılı Kanun’un 48’inci maddesi ile bu husus net olarak düzenlenmiş ve yasal çerçeve içerisine alınmıştır.
3. 2586 sayılı 28 Haziran 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7517 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 48’inci maddesinde, Sözleşmeli Erlik statüsünden Uzman Erbaşlık statüsüne geçiş yapan personelin ikramiye ödenmesi düzenlenmiş olup 6191 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin 5’inci fıkrasında kalan ve yukarıda izah edilen ikramiyenin idareye herhangi bir takdir hakkı tanımaksızın doğrudan ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir. 7517 sayılı Kanun’un 48’inci maddesi;
“(12) Bu Kanunun 7 nci maddesinin beşinci fıkrası kapsamındaki ödeme; sözleşmeli er/erbaş iken gerekli şartları taşıyarak ilgisine göre kuvvet komutanlıkları mensubu olup Milli Savunma Bakanlığı kadrolarında uzman erbaş olarak istihdam edilenlere, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı mensubu olup İçişleri Bakanlığı kadrolarında uzman erbaş olarak istihdam edilenlere ödenir.” hükmünü amirdir.
4. Özetle, Sözleşmeli Er olarak görev yapmakta iken Uzman Erbaşlığa geçiş yapan personelin ikramiye ödemesinin yapılması açıkça kanuni dayanağa kavuşturulmuştur. Bu kapsamda, 7517 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçiş yapan personele ödenecek olan ikramiyenin, 7517 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce geçiş yapan personele de uygulanması Anayasamızın 10.maddesinde yer verilen Eşitlik ilkesi, hak ve nesafet gereğincedir. Nitekim personellerin özlük ve parasal haklarının iyileştirilmesi ve kamu yararı amacıyla yasaların önceki olay, işlem ve eylemlere uygulanabileceğine ilişkin Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş karar da mevcuttur.
5. 7517 sayılı Kanun’un 48’inci maddesi incelendiğinde, kanun koyucu tarafından, idareye herhangi bir takdir yetkisi tanımaksızın “ÖDENİR.” şeklinde açıkça bağlı yetkiye sahip olduğu, ödenmesi gerektiği ve ödenmemesinin hukuka aykırı olacağı iradesine sahip olduğu ve bu şekilde Kanun metnine yansıtıldığı görülmektedir.
6. Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu ifade edilmektedir. Hukuk devletinin gereklerinden biri de İdarenin Kanuniliği ilkesidir. Nitekim Anayasanın 123. maddesinin 1. fıkrasında “İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.” hükmü yer almaktadır. 7517 sayılı Kanun’un 48’inci maddesi ile de yasal çerçeveye bağlanan sözleşmeli erlik statüsünden uzman erbaşlık statüsüne geçiş kapsamında ikramiye ödemesi yapılmanın Kanun’un emri olduğu sabittir.
7. 7517 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce, henüz Kanun çalışması yasama organı tarafından nihayete erdirilmemiş ancak görüşmeler devam etmekte iken personelin sözleşmeli erlik statüsünden, uzman erbaşlık statüsüne geçiş yapması halinde, yasal düzenlemeye kavuşturulan ikramiye/tazminat konusundan personelin yararlandırılmaması açıkça hakkaniyete aykırılık teşkil edecektir. Bu haliyle dahi Türk Milleti emrinde Türk Silahlı Kuvvetleri yahut Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde görev yapan personellerin, görev ve hizmetinin daha etkin ve verimli şekilde Aziz Milletine arz edebilme saiki ile hareket ederek statü geçişinde bulunduğu ortadadır.
8. İzmir 6. İdare Mahkemesinin 04/11/2021 tarih ve E:2020/1693, K:2021/1399 sayılı kararında;
“Olayda; her ne kadar davalı idare tarafından, davacının sözleşme süresi bitmeden kendi iradesiyle sözleşmesini bitirerek uzman erbaşlık statüsüne geçiş yaptığı, statü geçişi personele de ikramiye ödeneceğine dair düzenleme bulunmadığı belirtilmiş olsa da, Sözleşmeli Erbaş ve Er Yönetmeliği’nin 28. maddesinde sözleşmesini yenilemeyenler veya ayrılanların ilgili mevzuattaki şartları sağlamak şartıyla, uzman erbaşlığa ve astsubaylığa başvurabileceği, en az üç yıl görev yapmış olanların, müteakip sözleşme süresi içerisinde başvuru yapabileceği, bu durumda olanların, başvurularının kabul edilmesi halinde uzman erbaşlığa geçenlerin veya astsubaylığa nasbedilenlerin sözleşmeleri kendiliğinden son bulacağının düzenlendiği, bu hale göre, mevzuatta davacıya uzman erbaşlığa geçiş hakkı tanındığı dikkate alındığında, davacının kendi iradesiyle geçiş yapmış olsa da sözleşmenin sona ermesinde kusuru bulunmadığının kabulü gerektiği; Bu durumda; davacının durumunda olan personele ikramiye ödenmeyeceği konusunda yasal bir düzenlemenin bulunmadığı ve davacının kendi kusuru olmaksızın sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiği anlaşıldığından, davacıya 6191 sayılı Kanunu’nun 7. maddesinin 5. fıkrası uyarınca görev süresi dikkate alınarak ikramiye ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği” yönünde karar verilmiştir.
9. Sonuç olarak, hizmetlerini daha üst bir kadro ve derece devam etmek isteyen personeller hakkında Anayasamızın 10.maddesinde düzenlenen EŞİTLİK ilkesi göz önünde bulundurularak, 7517 sayılı Kanun’un 48’inci maddesinde düzenlenen mezkur Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başvuran personele bağlı yetki kapsamında, zorunlu olarak ödenecek olan ikramiye ödemesinin, mezkur Kanun yürürlüğe girmeden önce statü geçişi yapan personeli de kapsaması gerektiği, mezkur ikramiye ödemesinin statü geçişi yapan personellere ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
AV. BURAK ŞENGÜN
ANKARA BAROSU
(Sicil – 34295)